Komünist Parti’nin sadık bir taraftarı ve İkinci Dünya Savaşı’nın idealist gazisi Lyudmila, her türlü Sovyet karşıtı duyarlılığın karşısındadır. Diğer yerel parti yetkilileriyle birlikte Lyudmila, kendi kızının da katıldığı yerel fabrikada düzenlenen bir grevde yaşanan onlarca olaya tanık olur. Durum hızla kontrolden çıkarken Lyudmila, sokağa çıkma yasakları, toplu tutuklamalar ve yetkililerin devlet şiddetini örtbas etme konusundaki acımasız girişimleri karşısında umutsuzca kızını aramaya başlar. Bu süreçte Lyudmila’nın parti çizgisine olan sorgusuz sualsiz inancı sarsılır.